Sex Hikayeleri

1 sene önce - Admin Ekledi - 813 Kez Okundu

Bakire Komşu kızını Bağlama Sayesinde Siktim Dağıttım

Bakire Komşu kızını Bağlama Sayesinde Siktim Dağıttım

Merhaba Arkadaşlar. Kaymak Gibi Sikilen Amlar sitesinin müptelalarından biriyim ve günlük takip ediyorum. İsmim Mert, 1.70 cm boyunda ve 75 kiloda, İzmir Alsancak’ta Bağlama (Saz) kursu verdiğim ve müzik aletleri sattığım bir dükkanım var. Yaklaşık 20 yılı aşkın İzmir’in değişik semtlerinde bağlama hocalığı ve müzik aletleri satarak hayatımı idame ettirmekteyim. Evliyim ve 2 çocuğum var. Aynı zamanda da Alsancak’ta oturmaktayım, maddi durumumda iyi sayılır derecede.

Oturduğumuz apartmanda da hatırı sayılır biriyim. Neredeyse her akşam bir komşumuza gider veya bizim gitmediğimizde onlardan birileri bize gelirler. Bir gün yine komşularımızdan Mehmet bey ve eşi Gaye hanım bizlere gelmişlerdi. 17 yaşında da Buse isminde bir kızları var. Sohbet ederken ve çaylar içilirken Gaye hanım bana, “Mert Bey, kızım Buse tutturdu illa da Saz öğreneceğim diyor, sesi de çok güzel, bir dinlesen, sen bilirsin müzik kulağı varmı yokmu, öğrenirmi öğrenemezmi, elli defa diyoruz kızım Lisede son senen, önünde geleceğin var, sınavlara hazırlan, ders çalış diyoruz, ama bizi dinlemiyor.” dedi. Ben de “Gaye hanım, ben genelde okuyanların Bağlama kursuna gelmesini istemiyorum, Bağlama çalışmayınca olmuyor, dolayısıyla da derslerle birlikte yürümüyor.” deyince kızı Buse yanıma gelip yanağıma bir öpücük kondurarak, “Neolur Mert amca, inan çok istiyorum Bağlama çalmayı ve öğrenmeyi!” dedi. Annesi de ısrar edince, “Peki, ama bir şartla! Sadece Cumartesi ve Pazar akşamları, ama sizin evde ama bizim evde!” dedim. Buse, “Oleyyy!” deyip yanağıma bir öpücük daha kondurdu. Sesini de dinledim çok şahane bir sesi vardı, belli olmaz geleceğin yıldızlarından biri de olabilir diyerek kabul ettim.

Ertesi günü ona Dükkanımdaki Sazlardan birinin tellerinin hepsini gevşeterek akortlarını bozdum, getirip evlerine çıktım. Buse sevinçten uçuyordu. Annesi Gaye hanıma Bağlamayı teslim ettim ve “Buse Cumartesi akşama kadar bunda biraz çalışsın!” deyip oradan çıkıp üst kata evime geldim. Cumartesi akşamı Buse bize geldi ve “Mert amca, Annem çay filan yaptı, Mert amcan ve yengen gelsinler çay içelim, hem siz de bağlama çalışırsınız dedi!” dedi. “Tamam!” deyip hanımla 10-15 dakika sonra Gaye hanımlara indik. Hoş beşten sonra Buse de üzerinde bir mini etek ve askılı Badi ile salona geldi. Onunla da selamlaştıktan sonra, Gaye hanım, “Mert bey, siz Buse’nin odasında çalışın, ben size istedikçe çay getiririm!” dedi. Biz de bağlamayı alarak Buse’nin odasına geçtik…

Buse 1.65 boylarında, dolgun kalçalı, ince belli, dolgun göğüslü, Kahverengi gözlü, uzun sarı saçlı (boya olsa gerek) bir kız. Buse’nin yatağının üstüne oturup ben bağlamayı akortlamaya başladım. Buse de heyecandan yanıma sokuldukça sokuluyordu. Bolca kullandığı Parfümünü ve teninin kokusunu içime çekerek akortlamayı bitirdim ve Bağlamanın bacak üstünde duracağı yeri, Klavyenin tutuluşunu, Mızrap (Tezenenin) tutuluşunu göstererek Bağlamayı Buse’ye verdim. Elleri tir tir titriyordu heyecandan. Bağlamanın gövdesi dursa Klavye düşüyor, Klavyeyi doğru tutsa gövdesi bacağından kayıyordu. Anlaşılan işimiz zordu. “Heyecana gerek yok, derin nefes al ver!” deyip, elimi bacağının üstüne koyarak, “Bağlamanın gövdesi burda duracak…” deyip karnına elimi dokundurarak, “Bu kısma da Bağlamanın arkasını dayayacaksın. Kolunu bağlamanın üstüne koyarak, bileğini de büküp Tezeneyi bilekten sallayarak bütün tellere aşağı yukarı vuracaksın!” dedim ve Klavyede de notaları ve notalara karşılık gelen parmakları gösterdikten sonra Buse çalışmaya başladı…

Arada bacağından saz kayıp gidiyor, ben elimi bacağının üstüne koyup, “Bağlamayı tam buraya koyacaksın!” dediğimde, kafasını kaldırıyor ve manalı manalı gözlerime bakıyordu. “Ne oldu?” dediğimde de, “Elin bacağıma değince içim bir hoş oluyor…” dedi. Ben de gülümseyerek ve biraz da gırgıra alarak, “Bacaklara, karnına, göbeğine ve ellere değdirmeden bu işi öğrenemezsin!” deyince, ikimiz de kahkahayı bastık. Ben yine gülümseyerek, “Hem böyle giderse ben daha senin bu güzel bacaklarına çok ellerim!” dedim. “Gerçekten güzel buluyor musun bacaklarımı?” diye sordu. “Lafı mı olur, şunlara baksana sütun gibi, her erkeğin aklını baştan alan cinsten!” dedim. “Çok mu beğeniyorsun beni, yoksa iltifat olsun diye mi söylüyorsun bunları?” dedi. “Ne iltifatı, aklımı başımdan alıyorsun, günlerdir gece rüyalarımda, gündüz hayallerimdesin!” dedim. Buse, “Biliyor musun, ben de senden çok hoşlanıyorum, bağlama öğrenmeyi de sırf sana yakın olayım diye istedim. Bayılıyorum sana, ama bir türlü söyleyememiştim, artık içim rahat, gerisi sana kalmış!” dediğinde elimi yine bacağının üstüne koyarak Kiraz dudaklarına yapıştım…

Dudakları heyecandan titriyordu. Bağlamayı kenara koyup, elimi eteğinin altına sokup bacak arasına götürdüğümde, apış arası alev alev yanıyordu. Zilli içine bir de küçücük Tanga Külot giymiş. Tangasının üzerinden amını oynadıkça dudaklarıma daha bir şevkle yapışıyor, arada bir hırsından ısırmaya çalışıyordu. Elini pantolonumun önüne attıp kazık gibi olmuş yarağımı hissedince ve gözlerini iyice açtı ve “Mmmmhhh…” diyerek dudaklarımı vantuz gibi emmeye başladı. Ben de boş durmuyor amını külodunun üstünden oynayıp duruyordum. Külodunun içine elimi sokup yeni tıraş ettiği amına değdiğimde amının vıcık vıcık olduğunu hissettim. Amcığı ile oynamalarımı hızlandırdığımda, Buse derin nefes alarak ve “Immgghh ımmghhh!” diye garip sesler çıkararak ve kendini oturduğu yerden ileri geri yaparak, adeta böğürerek desem yeridir, parmaklarıma doğru boşalıp, elimi apış arasına sıkıştırıp, dudaklarımı ısırmaya başladı. “Dur ne yapıyorsun, dudaklarımı morartacaksın!” dedim. Tam o sırada, annesi salondan seslendi, “Mert bey, çay getireyim mi?” diye. Hemen toparlandım ve bağırarak, “Evet Gaye hanım, iyi olur!” dedim…

Biraz sonra Gaye hanım kapıyı çalarak çaylarımızı getirdi ve “Nasıl gidiyor çalışma, bir ümit var mı? Kızım öğrenebilecek mi?” dedi. Ben de, “Beklediğimin üstünde bir yetenek var. Bir iki haftaya kalmaz parça çalmaya başlar!” dedim. Gaye hanım da sevinerek, “Hadi bakalım size kolay gelsin, iyi çalışmalar!” diyerek odadan çıktı. Bir kaç dakika sonra Buse’ye, “Ee küçük hanım, sen boşaldın rahatladın, ben ne olacağım?” dedim. Buse de, “Kolay!” diyerek fermuarımı açtı ve kazık gibi yarağımı çıkartarak, “Aboooww! Nu ne yaaa kürek sapı gibi!” diyerek yalamaya başladı. Orospu işini iyi biliyordu, kesin tecrübesi vardı, “Nerden öğrendin böyle yalamayı?” dedim. “Nerden öğreneceğim, pørnø filmlerinden!” diyerek yalamaya devam etti. Yarağımı yalamıyor, adeta kemiriyordu. Arada bir dişliyor, sonra alabildiğince tekrar ağzının derinliklerine kadar sokuyordu. Ben de salondakiler şüphelenmesinler diye arada Bağlamanın tellerini tıngırdatıyordum. Bir 10 dakika kadar bu şekilde yaladıktan sonra dayanacak gücüm kalmadı ve saçlarından tuttuğum gibi yarağıma doğru bastırıp hepsini ağzının içine sokarak ağzına bir volkan gibi boşalmaya başladım. Döllerim gırtlağına fışkırdıkça Buse öğürmeye başladı. Bırakmıyordum, “Yut hepsini!” diyerek bütün döllerimi yutana kadar yarağımı ağzından çıkarmadım. Biraz sonra ağzından çıkartıp geri kalanını da yalattıktan sonra, “Güzelmiydi?” dedim. “Çok güzeldi, hep filmlerde görür merak ederdim, harika bir tadı varmış!” deyip dudaklarımdan öptü ve toparlandık.

Bir iki hafta boyunca Buse bize geldi, ben onlara gittim. Derken yine bir hafta sonu Annesi bize gelerek, “Mert bey, biz İstanbula gideceğiz, Buse sırf Bağlama öğreneceğim diye gelmiyor. O Biz yokken de kimseye gitmez, öyle de bir huyu var. Biliyorum size zahmet olacak ama, bizim evde çalışabilir misiniz?” dediğinde, benden önce eşim söze atılarak, “Ne zahmeti Gayeciğim, olur mu öyle şey, altı üstü bir kat aşağı inecek. Siz merak etmeyin!” dediğinde dünyalar benim olmuştu. Cumartesiyi dört gözle bekledim. Bu arada Buse sürekli SMS gönderiyor, “Cumartesi sana sürprizim var, çok bekletme erkenden gel!” diyordu. Cumartesi akşamı eve geldim, duşumu aldım, etek traşımı oldum, yemeğimi yedim ve bir iki barak çaydan sonra Buse’nin yanına indim. Hanıma, “İstersen sen de gel!” dedim. Hanım da, “Ben ne yapayım orda şimdi, zangır zungurkafam şişer, sen git, belki ben yatarım.” dedi. Hanımla vedalaşıp aşağı indim ve Buse’nin ziline bastım…

Kapı açıldı, aman Tanrım o da ne, karşımda bir afet. Beni dantelli bir Sütyen ve bir Tanga Külotla karşılamasıyla, elimden tutup içeri çekmesi bir oldu. Kapıyı kapatıp hemen boynuma atıldı ve dudaklarıma yapıştı. Bir yandan da yırtarcasına üstümdekileri çıkartıyordu. Bir anda koridorda çırıl çıplak kaldım. Oradan salona geçerek bunu tuttuğum gibi koltuğa yatırdım ve ben de onun Sütyen ve Külodunu parçalarcasına çıkartıp, dudaklarına yapıştım. Oradan boynuna indim, yalıyordum her yerini. Memelerine geldiğimde, taş gibi memelerini emmeye, sıkmaya başladım. Birini sıkıyor, diğerini emiyor, biraz sonra da diğerine geçiyordum. O da boş durmuyor başımı elleriyle bastırıyordu. Oradan göbek çukurunu yalayıp, bacaklarını ayırarak, yeni traş ettiği kaymak gibi amına dilimi dayadığımda, Buse çıldırmaya başlamıştı. Eliyle başımı amına bastırıp, “Immmm… Ohhhhh…” diye diye ve kasıla kasıla boşaldı…

Amının bütün sıvılarını yalayıp yuttum. Parmaklarımla amının dudaklarını iki yana ayırıp tekrar yalamaya başladım. Kalçasını altımda bir oyana bir buyana sallıyor, durmaksızın, “Yala aşkımmmm! Ohhhhh, devam et aşkımmm, hadi hadiiii durma yalaaa! Ohhhhh, ımmmmm!” diye inliyordu. Buse’nin amını ikinci kez boşalana kadar yaladım. Buse’nin sarsıntıları geçince, saçlarımdan asılarak beni üzerine çekti ve “Hadi gel, gir içime!” dedi. Zonklayan yarağım ıslak amına değiyordu, “Hadi sok! Ne duruyorsun?” dedi. Ben duraksadım ve “Sen Bakire değilmiydin?” diye sordum. “Evet Bakireyim! Önemli mi? Boz beni! Hadi sik beni, çok istiyorum, dayanamıyorum artık!” dedi. “Önemli tabii! Kızlığını evleneceğin adama, kocana saklaman gerekiyor! Dön arkanı, götünden sikeyim!” dedim. “Götümden de siktirecem sana, ama önce yanan şu amımı bir söndür, boz kızlığımı, kocam sen ol! Hep seni kocam olarak hayal ettim! Hadi neolur sok artık, dayanamıyorum, yalvartma beni, gir içime!” demesiyle doğruldum, yarağımı tutarak amına badana çekmeye başladım. Altımda yılan gibi kıvranıyordu…

Buse Bakireydi, fakat nihayetinde ben de bir erkektim. Hangi erkek, bacaklarını ayırmış ve “Sik beni! Kızlığımı boz, kocam ol!” diye yalvaran 17 yaşındaki tazecik Bakire bir amcığa, ne kadar dayanabilir? Buse’nin gözlerine bakarak, “Emin misin? Bak içine girdikten sonra pişman olma!” dediğimde, “Ne pişmanlığı yaaa, saçmalama, koy içime, gir hadi, lütfen konuşmayı bırak sok içime, söndür şu yanan amımı!” diye kalçalarını kaldırıp indirerek yarağımın bir an önce içine girmesini istiyordu. “Peki! Günah benden gitti!” diyerek ağzımdan biraz tükürük aldım, yarağıma sürüp, Buse’nin bacaklarını omzuma alıp, bunu iyice altımda iki büklüm ederek ve yarağımı amına aşağı yukarı bir iki badana çekip deliğine dayayarak birden yüklendim…

Amına köklememle, “Ayyyyy yırttııın, çıkartttt neolurrr, çok acıyor!” diye ağlamaya başladı. Zevkten ve heyecandan kudurmuştum, o anda Feriştahı gelse durduramazdı beni, “Sus amına koyduğumun Orospusu! Sen istiyordun bunu! Sik beni diye yalvarırken başına geleceği bilmiyormuydun?” deyip amına var gücümle girip çıkıyordum. Biraz git gelden sonra amı alışmış olacak ki, ağlaması kesildi ve sadece “Ağıhhh! Ohhhhhh!” diye inlemeye başladı. Yarağım Buse’nin kızlık kanıyla ve amının sıvılarıyla biraz da olsa kayganlaşmış amına piston gibi girip çıkıyordu. Buse, “Hadi erkeğim devam et! Ohhhh ohhhh! Immmm ımmm! Dünya varmışşş! Sok kocacığım, sik aşkım! Hadi hızlan! Geliyorum! Geliyorum!” demesiyle beni kendisine çekerek bacaklarıyla da belimden kilitleyerek orgazma ulaştı. Buse bana kenetlenmiş, yarağımı amına kıstırmış bir halde sarsılırken, ben de ömrümde hiç boşalmadığım bir şekilde boşaldım. Bütün döllerim içine boşalana kadar bekledikten sonra, Buse bacaklarını ve amının kaslarını gevşetince yarağımı amından anca çıkartabildim…

Biraz dinlenip birlikte duş aldıktan sonra, çıplak vaziyette biraz da bağlama çalıştık. O gece Buse’yi 3 defa daha amından siktim ve her seferinde içine boşaldım. Aslında o gece Buse’nin götünü de sikecektim, fakat kızın amını dağıttığımdan pek hali kalmamıştı ve fazla geç kalmamdan dolayı eşimin de şüphelenmemesi için götünü sikmeyi de ertesi güne bırakmaya karar verdim. Saat 23:45 gibi evime çıktığımda eşimin uyuduğunu fark edip ben de hemen soyunup yatağa yattım…

Ertesi Gün Buse’nin Götünü Dağıtışım!

Sabah eşimin, “Hadi Mert Kahvaltı hazır, işe geç kalacaksın!” sözüyle uyandım. Kalkıp duşumu aldım traşımı oldum ve kahvaltı masasına oturdum. Eşim, “Akşam bayağı geç geldin galiba, hiç duymadım. Nasıl, Buse’de bir ilerleme var mı?” diye sordu. Ben de, “O kadar öğrencim oldu, hepsi saz çalmaya meraklıydı, ama bu daha fazla meraklı, bir türlü bırakmadı, bir an önce öğrenip çalayım istiyor, sabaha kadar çalışsak çalışacak, artık uykum geldi yarın işe gidecem, yarın akşam devam ederiz deyip kalktım!” dedim.

Neyse kahvaltımı yaptım işe gittim. İşe vardım mesajlar başladı. Zilli beni gözetlemiş çıkarken. Mesajlarında, “Halen sönmedi yangınım! Akşama sana sürprizim var! Yengeyi sakın getirme!” gibi hep belden aşağı ve tahrik edici mesajlar çekiyordu. Benim de işime geliyordu bu mesajlar, azdıkça azıyordum. Akşamı zor ettim. Dükkanı kapattım, biran önce evime varmak istedim. Eve geldim, biraz sohbetten sonra yemek çay derken telefon çaldı. Eşim, “Efendim Buse? Çay içiyor, çıkar birazdan, yok ben gelmeyeyim, siz çalışırken ben sıkılırım, siz çalışmanıza bakın, hele bir öğren dinlemeye gelirim, hadi canım görüşürüz, kendine iyi bak!” deyip telefonu kapattı. Bana da, “Buse! Seni bekliyor.” dedi. Ben de biraz naz yaparak ve suratımı bükerek, “Offf yaaa bu kız şimdi bırakmakta bilmez, başımıza belayı satın aldık!” dedim. Eşim de, “Neden sızlanıyorsun canım, meraklı kız, hem yarın da Pazar işin de yok, yat yatabildiğin kadar!” dedi. “Neyse canım, hadi görüşürüz!” deyip eşimin yanaklarına öpücük kondurarak evden çıktım ve aşağı kata indim…

Buse’nin ziline bastım. Buse kapının arkasına saklanarak, kapının kenarından sadece başını göstererek kapıyı açtı. Şaşırdım ilk önce, “Hayırdır, birinden mi saklanıyorsun?” dememle kolumdan tuttuğu gibi içeri çekti ve kapıyı kapattı. Aman Tanrım o da ne? Anadan üryan zilli. Bir makyaj yapmış ki dillere destan. Bütün mankenleri sıraya dizseniz, inanın Buse dersiniz. O yusyuvarlak ve dolgun kalçaları, sütun gibi bacakları, iri ve dik memeleri, başında topuz yaptığı sarışın saçları ve rujlu dudakları ile tam bir afet duruyordu karşımda. Hemen kolumdan çekiştirerek beni salona götürdü ve üstümü yırtarcasına çıkartmaya başladı. Bir çırpıda beni çırılçıplak bıraktı ve hemen önümde diz çöküp yarağıma yumuldu. Orospu hırsından kuduruyordu. Yalamıyor adeta kemiriyordu. Bir eliyle yarağımı ağzına sokuyor, bir eliyle de amını oynuyordu. Ben de hırslandım ve bunun saçlarından tutup, amını siker gibi hırçın ve sert bir şekilde ağzını sikmeye başladım. Ağzının derinliklerine soktukça, “Immmgg, ımmggghhh!” ediyordu. Tahminen 7-8 dakika yalattıktan sonra geleceğimi hissettim. Bunun saçlarından tutarak kendime doğru çekip, tüm döllerimi ağzına boşaltmaya başladım…

Buse, “Ummmgg, ummggghhh!” diyor, bir yandan da kendini geri çekmeye çalışıyordu. Ama saçlarından kavrayıp yarağıma iyice bastırdığımdan kurtulamıyordu da. Bütün döllerimi ağzına boşaldıktan sonra serbest bıraktım ve yarağımı ağzından çıkarttım. Buse, “Öldürecek misin beni aşkım, bu ne hırs?” dedi. Ben de, “Amına koyduğumun Orospusu, beni bu kadar sen azdırdın, beni azdırmak nasılmış gör işte!” dedim. Buse de, “Koy aşkım, her tarafıma koy, doya doya sik amımı, yanıyorum, söndür şu amımın ateşini, bu gün aşkama kadar sana kendimi hazırladım, senin için süslendim, bugün seni amcığıma doyuracam, sende beni yarağa doyur!” dedi. Ben de, “Sende bu güzellik, bu cilve, tazecik kaymak gibi amcık, bu orospuluk varken, ben senin amını çoook sikerim daha! Bugün seni her tarafından sikecem, bütün deliklerini doyuracam yarağa!” dedim…

Ve bunu tuttuğum gibi Koltuğa sırtüstü yatırıp bacaklarını da omzuma alarak dudaklarına yapıştım. Dudaklarından yavaş yavaş boynuna, oradan o taş gibi ve iri memelerine geldim. Birini yalıyor, diğerini sıkıyor, sıktığımı yalamaya başlıyor, bu sefer öbürünü sıkıyordum. Oradan yavaş yavaş tüm bedenini yalayarak nihai noktaya, mis gibi kokan kılsız tazecik amcığına geldiğimde Ohhluyor, kendini bana doğru ittirip elleriyle başımı körpe amına bastırıyordu. Amının dudaklarını iki yana ayırıp amının dilini yalıyor, adeta bir vantuz gibi içime çekiyordum. Buse zevkten orgazm üstüne orgazm oluyor, o orgazm oldukça ben yalıyor yutuyordum am sularını…

Buse’nin, “Dayanamıyorum, sabrım kalmadı, nolur sok kocacığım, geçir dibine kadar, söndür şu amımın ateşini! Ohhh! Ohhh! Hadi sok! Nolur sok! Hadi birden kökle!” demesiyle, kazık gibi olan yarağımı amına bir iki badana çekip deliğine denk getirerek sulanmış amına birden yüklenmemle gözleri kaydı gitti ve derin bir Ohhh! çekip bacaklarıyla belimden kilitleyip “Nolur biraz öyle kal! Ohhh dünya varmış! Immmm!” dedi. Ben biraz bekleyip darcık amına yavaş yavaş gidip gelmeye başladım. Ateş gibi yanan amı yarağımı kavuruyordu adeta. Buse de kendince bir ritim tutturup altımda kalçalarını bir o yana bir bu yana sallıyor, yarağımı amının her köşesine değdirmek, her köseşinde hissetmek istiyordu.

10-15 dakika bu şekilde siktikten sonra Buse orgazm üstüne orgazm oluyor, benim ise dayanacak gücüm kalmıyordu. Geleceğimi anladığımda kulağına eğilerek, “İçine mi dışarı mı boşalayım?” dediğimde, “Sakın dışarı boşalma! O sıcaklığı içimde hissetmek, o zevki tatmak istiyorum!” diye yalvardı. “Al ohalde amına koyduğumun orospusu!” diyerek bütün döllerimi amının en derin köşelerine kadar fışkırtırken, Buse de bacaklarını belimden sarıp kendine doğru çekerek, “Ohhhh hayatımm! Ne güzellll, sıcak sıcak! Immmm, doldur içimi! Ohhhhh!” diye inliyordu. Dudaklarına yumuldum. 3-4 dakika yarağımı amının içinde beklettikten sonra amından çıkartıp, “Hadi banyoya koş, amının içini iyice temizle, bir de hamile falan kalırsın başımıza dert açmayalım!” dedim. Buse de elini amına kapatarak doğru banyonun yolunu tuttu. Ben de bir sigara yakıp içmeye başladım.

Buse banyodan gelip yanıma oturdu, elini yarağıma atarak, “Senle işim bitmedi daha azmanım, sana bugün neler yaşatacağım, neler!” diyerek yine yarağımı yalamaya başladı. O yarağımı yalıyor, ben sigaramı içiyordum. 5-10 dakika yaladıktan sonra yarağım yine kazık gibi olmuştu. Sigaramı söndürüp bunu köpek pozisyonunda önüme domalttım. Amına ve götüne dil darbeleri atmaya başladım. Amını yaladıkça körpe amı sulanıyor, sulanan amından aldığım sıvıları götüne sürüyor, parmağımı götüne sokmaya çalışıyordum. Buse altımda, “Ohhhh devam et aşkım, çok harika, devam et, ohhhh ohhh! Amım da götüm de yarağa doysun bu gün! Ohhhhhh!” diye konuşmalarına devam ediyordu. Ben bir parmağımı götüne sokmuş, dilimle de amını yalamaya çalışıyordum. Sonra yarağımın başını amına sürteleyip arkadan birden amına girdim. Buse tekrar derin bir Ohh çekerek, “Devam et aşkımm, orospun kurban olsun sana! Hadi durma sik! Geçirrr! Immmm ımmm, daha sert sik, parçala amımı!” diyordu. Pompalaya pompalaya siktim Buse’nin amını…

Sonra amından çıkıp, bir elimle açmaya çalıştığım göt deliğine yarağımın başını denk getirdim ve zorlamaya başladım. Götü o kadar dardı ki, yarağım bir türlü girmek bilmiyor, ben bastırdıkça (acıdan olsa gerek) Buse ileri ileri kaçıyordu. Bunun karnı koltuğa gelecek şekilde iyice yasladım, kalçalarını iki yana ayırıp, “Kendini sıkma, serbest bırak, yoksa canın çok acır, rahat ol!” deyip tekrar amına girdim. Amında yarağımı iyice ıslattıktan sonra, “Konuş! Devam et konuşmaya amına koyduğumun orospusu, azdır, hırslandır beni konuşmalarınla!” deyip çıkardım amından. Amacım götüne girerken Buse’nin kendini kasmamasıydı. Buse, “Neden çıkartıyorsun? Soksana amıma! Halen ateşi sönmedi, cayır cayır yanıyor bak, hadi kocacığım sok geçir amıma!” demeye başladı. Konuşmaya devam ederken ben tekrar amına girdim, parmağımı da götüne sokmaya başladım. Bir, iki parmak derken, yarağımı amından çıkartıp başını iyice tükürükledikten sonra göt deliğine başını denk getirip birden yüklendim…

Buse birden, “Çıkarrrrtt! Orospu çocuğu! Öldürecen mi beni! Ayyyy yırtıldı götümm, offff ölüyorum! Nolur çıkarttttt!” diye öyle bir çığlık attı ki, kesin hanım duymuştur diye aklım başımdan gitti. Hemen ağzını kapatım ve “Sus amını götünü siktiğimin kahpesi, sen istedin bunu!” deyip götünde sert bir şekilde gidip gelmeye başladım. Götüm yırtıldı derken haklıydı amına koydumun orospusu, götünden amına doğru kanlar akmaya başladı. Hiç durmadan götünü sikmeye devam ettim. Bir süre sonra Buse’de acı yerini zevke bırakmış olmalıydı ki, o da bana ayak uydurmaya başladı. Ben ittikçe o kendini bana itiyor, ben geri çektikçe o daha çok bastırıyor, “Ohhhh, ohhhh, bunun tadıda bir başkaymışşş, devam et hayatımmm, geçirrrr, parçalaaa götümü, ohhh! Hadi amıma da sok, bir amıma bir götüme sok, ikisini birden sik! Ohhh, ımmmm!” diyordu. Ben artık bir amına, bir (iyice alışan) götüne girip çıkmaya başladım. Buse ise yine orgazm üzerine orgazm oluyor, ben de amının sıvılarıyla ıslanan yarağımla götüne daha rahat girebiliyordum…

Bir 15-20 dakika Buse’nin götünü o şekilde siktikten sonra, iyice kalınlaşan ve damarları dışarıya çıkan yarağımın boşalma zamanı gelmişti. Götüne bir iki git gel daha yaparak Buse’nin götünün derinliklerine kadar fışkırtmaya başladım. Buse, “Ohhhh, ımmmmm, harika yaaaa, sıcak sıcak, ımmmm, akıt hepsini götüme, götten de bir başka zevkli oluyormuşşş, ohhhh, teşekkürler kocacığımmm, dünya varmışş!” diye sözlerini sürdürürken ben götünden çıktım…

O gün Buse’yi yine gece 24:00’e kadar, hem amından hem götünden defalarca siktim. Buse’nin amını dağıttığım gibi götünü de dağıtmıştım. Evime döndüğümde karım (iyi ki) çoktan uyumuştu. Karımı uyandırmadan ben de girdim yatağa uyudum. Karım uyansaydı ve sikişeceği tutsaydı, işte ozaman boku yemiştim, karımı sikecek halim kalmamıştı, Buse bitirmişti beni!

Böyle Kursiyerin her Bağlama çalan kişiye nasip olması dileklerimle 🙂